29 Ocak 2011 Cumartesi

Gesi Bağları türküsünün hikayesi

Bu Türkü Kayseri'nin yerli marşı gibidir.Ama özellikle Geside yedisindenyetmişine herkesin ama herkesin bilmesi gereken ve büyük çoğunluğununda bildiği,neşede de,hüzünde de dillerden düşmeyen, o söylenmeden düğünler'in olmadığı bir türküdür GESİ BAĞLARI.Öyküsü hakkında farklı anlatımlar olmasına rağmen şimdi anlatacağımız öykü akla ve türkünün tema'sına en uygun olanıdır.Türküde işlenen tema Gurbet,Hasret ve Anne sevgisi üzerinedir.Türküde uzak bir yerden Gesiye gelin gelen kızın Annesine karşı duyduğu hasret dile gelir Haberleşmenin ve ulaşımın çok güç olduğu devirlerde evlenip Gesiye giden gelin uzun bir müddet Annesinden haber alamaz,e koca evi bu, zaten ulaşım da kısıtlı, ki kalksın Annesine gitsin kimselerede soramaz,neticede Anne hasreti ile kavrulup durur.Üstelik kocası da çalışmaya gurbete gitmiştir,kocasının ailesinin de kötü davranması karşısında iyice bunalan gelin duygularını dizelere vurmuştur.

Gesi Bağlarında üç ırgat işler
Anamdanmı gelir şu uçan kuşlar
Analar doğurur ele bağışlar
Atma anam beni dağlar ardına
Kimseler yanmasın anam yansın derdime

Bu dizelerdeki ince,sade,içli ve duygulu sözler sıradan Anadolu insanımızın değme şairlere taş çıkartacak özelliğini de ortaya koymaktadır.

Gesi Bağlarının gülleri mavi
Ayrıldım anamdan gülmeyim gayri
Alımı yeşilimi giymeyim gayri
Yas tutsun ellerim kına yakmayım
Kör olsun gözlerim sürme çekmeyim

Yine türküde Annesinin bir tek sel***** güvenen veya kendisini hatırlamasını isteyen gelin anne sevgisini ve hasreti şöyle anlatır:

Şu görünen bahçem'ola bağ'mola
Şu dağın ardında anam var'mola
Oturur da beni anar'mola
Gel otur yanıma başımın tacı
Ayrılık günleri ölümden acı

***
Şu dereden akan bulanık seller
Derdim içerim de ne bilsin eller
Oturup ağlasam divane derler
Örtün pencereyi esmesin yeller
Bu gün efkarlıyım bilmesin eller

Bu arada gelin gurbete çalışmaya giden kocasına serzenişini ve ona olan ihtiyacını şöyle dile getirir:

Gesi bağlarına indi bir firenk
Ah çeker ağlarım anam dayanmaz yürek
Gönderin yarimi o bana gerek
Gel otur yanıma çektiğim yeter
Ayrılık hasreti ölümden beter
***
Gesi bağlarında kaynar kum idim
Fener gibi yanan anam mum idim
Evel Allah yarim sensin benim ümidim
Gel otur yanıma hallerimi söyleyim
Halimden bilmiyor ben o yari neyleyim

Babasız olarak gelin oluşu,kardeşlerinin ekmeğini yiyerek yetişmesi ,koca evinde başa kakılınca duygulanan gelin alın yazısı hakkında serzenişlerini şöyle dile getirir:

Gesi bağlarında tokaştım taşa
Gardaş ekmeğini kakarlar başa
Yetirip çalıştım emeğim boşa
Ne deyim de ağlayım alın yazısı
Kader böyle imiş onmaz bazısı

İşte bu içten ezgileri dinleyipte duygulanmamak mümkünmü.Geçmişte özellikle merhum Ahmet Gazi AYHAN'ın yorumu ile başlayan ve çeşitli sanatçılarla birlikte günümüze kadar gelen bu türkü halen değerini koruyarak zevkle dinlenmektedir.Ayrıca türkünün temasının hasret ve gurbet duygusu değilde iki sevgili hasreti gibi gösterilen ve uydurularak türküye atfedilmiş yüzlerce deyiş halen halk arasında söylenmektedir.

Gesi Bağları en çok aşağıdaki dizelerle bilinmekte ve söylenmektedir

GESİ BAĞLARI
Gesi baglarinda dolaniyorum yitirdim yarimi
Aman araniyorum yitirdim yarimi aman araniyorum
Bir tek selamina güveniyorum gel otur yanima
Hallarimi söyleyeyim derdimden anlamaz ben o yari neyleyim

Gesi baglarinda üç top gülüm var hey Allahtan korkmaz
Sana bana ölüm var hey Allahtan korkmaz sana bana ölüm var
Ölüm varsa bu dünyada zulüm var
Atma garip anam beni daglar ardina
Kimseler yanmasin anam yansin derdime

Kaynak: Ahmet Gazi Ayhan
Derleme: Muzaffer Sarisözen
Yöre: Kayseri-Gesi

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

İzleyiciler