6 Şubat 2011 Pazar

ZEYTİN AĞACI

UZUN ÖMRÜN VE SAĞLIKLI YAŞAMIN SİMGESİ
Literatürlerde ailesinin ‘Oleaceae’ familyasından geldiği yazılı. “Fakir toprakların zengin ağacı” denilen zeytin bulunduğu yerin iklim koşullarına kolay uyum sağlar. Toprağın yapısına ve dokusuna göre köklerini salar. Zeytin ağacı yavaş büyür, serpilip büyümesi 15-20 yılı bulur. 35 ve 150 yıl arasında ise olgunluk ve verimlilik döneminde olur. Dört mevsim yapraklarını dökmez. Sonra yüzlerce yıl sürecek olan yaşlanma dönemi başlar. Zeytin ağacı bir yıllık yaşamını Akdeniz ikliminin özelliklerine göre geçirir. Kasım ve şubat ayları arasında kıştır, uyur, dinlenir. Mart ve nisan ayları arasında bahardır, uyanır. Dallarının uçları filizlenir. Nisan-haziran çiçek mevsimidir.
Çiçek tozları rüzgârla ağaçtan ağaca gezinir. Güzel kokar zeytin çiçeği. Temmuz-ağustos dedin mi meyveleri yani zeytin taneleri büyür, çekirdeği sertleşir. Eylül-ekim arası taneler olgunlaşır, olması gereken boylarına gelir. Zeytinin çeşidine göre farklıdır büyüklükleri, biçimleri... Zeytin taneleri yeşilden mora döndüğünde ya da koyu pembesi siyahlaştığında, yağlanma da başlar. Hasat eylül ile şubat ayları arasındadır.
Zeytinin hasadı elle toplanarak ve sırıkla ya da makineyle ağacın silkelenmesiyle yapılır. Kökleri tarih öncesine dayanan zeytin ağacının kaç bin yaşında ve anayurdunun tam neresi olduğu konusunda arkeobotanikçiler, tarihçiler ve arkeologlar arasında bugün hâlâ ortak bir görüş yok. Ama yine de önemli olan yabani zeytinin dünya yüzünde ilk varlığı değil, ilk ne zaman ehlileştirildiğiyse, bu mucizeyi Samilerin başardığı düşünülüyor. Kimler, nerede, ne zaman sorularına cevap ararken yapılması gereken en doğru şey bilimsel açıklamalara güven duymak... İşte uluslararası saygınlığıyla tanınan Dünya Zeytin Ansiklopedisi yazarı José M. Blazquez’in görüşü; “zeytin yetiştiriciliği yaklaşık altı bin yıl önce Anadolu’da başlamıştır.” Zeytin ağacının, 2 bin yıl gibi oldukça uzun bir yaşam süresi var. Üstelik zeytin ağacının uzun ömürlü olması için ekstra bir bakım gerekmiyor. O yüzden bu ağacın nasıl nasıl bu kadar uzun yaşayabildiği yüzyıllardır merak ve araştırma konusu.
FİDAN SEÇİMİ; Fidanlar güvenilir yerlerden temin edilmelidir. Sertifikalı veya en azından kontrollü fidan yetiştiren yetiştiricilerden fidan temin edilmeli, hastalık ve zararlılardan temiz olmalıdır. Özelikle son yıllarda kök ur nematodları büyük sorunlar oluşturmaya başlamıştır. Fidanlarda 1-2 yaş arası olanlar tercih edilmeli bahçeye daha iyi uyum sağlayacağı göz önüne alınmalıdır. Eğer daha yaşlı fidan dikmek zorunda kalırsak köklerde dedeleşme olup olmadığına bakmalı, eğer böyle bir sorun vara dikimden önce mutlaka kök budaması da yapılmalıdır.
FİDAN DİKİMİ; Toprağın Hazırlanması:Toprak dikimden önceki sonbaharda derince işlenmelidir. Toprağın drenajı ve tesviye işlemleri yapılmalıdır. Meyilli alanlarda kurulacak zeytinliklerde teraslama işlemi gereklidir. Fidan Dikimi Zamanı:Zeytin fidanları Ekim-Mart ayları arsasında dikilebilir. Toprağın donuk olmamasına dikkat edilir. Dikim Aralık ve Mesafeleri:Zeytinlik tesis edilirken dikim aralıkları çeşide, bölgenin iklim ve toprak koşullarına, ağacın alacağı taç büyüklüğüne göre değişebilmektedir. ;
ZEYTİN AĞACININ EKOLOJİK İSTEKLERİ
TOPRAK: Zeytin, çok seçici olmamakla birlikte kalkerli-kumlu, besin maddelerince zengin, PH’sı 6-8 seviyesinde olan topraklardan hoşlanmaktadır. Taban suyu 1m.’den yakın olmamalıdır. Bu seviyeye yakın topraklarla mutlaka drenaj uygulanmalıdır.
İKLİM: Zeytin, 40 ºC ile -7 ºC arasındaki sıcaklıklarla dayanabilse de iyi bir büyüme ve meyve oluşumu için sıcaklığın 15-25 ºC’lerde olması istenir. Zeytin’in soğuklama ihtiyacı 600 ila 1000 saat arasında değişmektedir. Ayrıca zeytinin iyi bir gelişme gösterip, normal göz gelişimi için yeterli bir sıcaklık toplamına ihtiyacı vardır. Zeytinin yıllık yağış isteği 650-800 mm’ dir. Yaz aylarından, mevsim yağışlarına kadar yapılan sulamalar zeytin irileşmesini ve yağ oluşumunun artmasını sağlamaktadır. Ayrıca bu oluşmalar ertesi yıl meyve verecek sürgünlerin gelişimini ve meyve gözlerinin oluşumunu hızlandırmaktadır. Nemli havalarda, ağaç yapraklarından gerçekleşen terleme azalır.Bu sayede sıcağın, bitkiye etkisi de azalmış olur. Ancak aşırı nem bazı hastalıklara uygun ortamı hazırlamaktadır. Çiçek zamanı yüksek nem ise döllenmeyi kısıtlamaktadır Mayıs ayı ve haziran başında esen rüzgarlar döllenmeye yardımcı olurken, kış sonlarında esen rüzgarlar toprak neminin azalmasına yol açar. Zeytin ağacı ışığı çok sevdiğinden özellikle geçit bölgelerde güney yönleri tercih edilmelidir. Sisli dağ etekleri ve vadiler zeytin için uygun değildir. 800 metreden yüksek yerlerde zeytin yetiştirilmemektedir.
YILLIK BAKIM İŞLERİ
TOPRAK İŞLEME: Toprak işleme zamanında ve uygun şekilde yapılırsa toprağın havalanması, yağış sularının muhafazası ve biyolojik faaliyetlerin artması sağlanmış olur. Zeytinliklerde yılda 2-3 kez toprak işlemesi yeterli olmaktadır. İlk toprak işlemesi hasattan sonra toprak tavında iken pullukla 15 cm derinliğinde; ikincisi ilkbaharda 10-12 cm yi geçmeyecek şekilde pulluk veya tırmıkla, üçüncü işleme ise dökülen zeytinlerin kaybını önlemek amacı ile toprağın düzeltilmesi ve otların temizliği için yapılmaktadır.
GÜBRELEME: Unutulmalıdır ki; gübrenin azı da, fazlası da mahsulün verim ve kalitesine, ayrıca bitkiye ve ekonomiye zarar verir. Toprak ve yaprak analizleri sonucu yapılan gübrelemenin en doğru gübreleme olacağı bilinmelidir. Verime yatmış olan zeytinliklerde çiçeklenme ve meyve bağlama döneminde azota ihtiyaç artar. Bunun için sulanan koşullarda azotlu gübrenin ilk dozu çiçeklenmeden 3-4 hafta önce, ikinci dozu meyve tutumunda (Mayıs) ve son dozu ve çekirdek sertleşme döneminde (Temmuz, Ağustos) verilmelidir. Eğer sulama imkanı yok ise tek seferde Şubat sonu Mart başında azotlu gübre uygulanmalıdır. Azotlu gübreler gövdeden 50-70 cm uzağa, taç izdüşümüne serpilerek çapa vb. aletlerle gömülür. Fosforlu ve potaslı gübreler izdüşümünde 15-30cm. derinlikte açılan hendeklere sonbaharda gömülür. SULAMA: Zeytine yılık su ihtiyacı 650-700 mm dir. Daha az yağış alan yerlerde sulamaya ihtiyaç vardır. Ağacın en çok suya ihtiyaç duyduğu yaz ayları ve Eylül ayında yapılacak 4-5 sulamanın ürün miktarını arttırdığı bilinmektedir. BUDAMA : Budama zamanını çok iyi belirlemek gerekmektedir. Yağış az olan bölgelerde mümkün olduğunca geç budama yapmada fayda vardır. Dal kanseri bulunan bölgelerde yazın budama yapılmalıdır.
ŞEKİL BUDAMASI: Zeytinlerde genellikle en uygun şekil ‘serbest goble’ sistemidir. Fidan dikiminden itibaren ilk iki yıl zeytinde budama işlemi yapılamaz. Ancak dikimden sonra boyu 1 m.’yi aşan fidanların tepesi 90 cm’ den vurulur. İki yıl sonunda 40-90cm. yükseklikten, tek gövde üzerinde değişik noktalardan çıkan 3 ana dal bırakılır.Öteki dalların ya uçları alınır ya da gelişmelerini yavaşlatmak için aşağıya doğru eğilerek bağlanır.Ayrıca dip sürgünleri ve obur dallar çıkartılır. Fidana şekil verilmek için acele edilmemeli, şekil 3-4 budamada elde edilmelidir. ÜRÜN
BUDAMASI; Verime yatmış ağaçlarda ağacın şeklini korumak, periyodisiteyi azaltmak, gereksiz ve zararlanmış dalları uzaklaştırmak amacı ile hafif bir ürün budaması yapılmalıdır. Kural olarak ürün yılının başlarında (Mart – Nisan) yapılmaktadır.
GENÇLEŞTİRME BUDAMASI; Yaşlılık nedeni ile mantarlaşmış ve gövdeden çok uzaklaşmış ana dallarla birlikte hastalık, zararlı ve şiddetli donlardan etkilenmiş dalların kesilerek yenilerin oluşturulması amacı ile uygulanmaktadır. Budamadan sonra gövde ve ana dalların güneşten zarar görmemesi için kireçleme yapılmalı ve kesim yerlerine %5 lik bordo bulmacı sürülmelidir
HASAT: Hasat zeytin üretiminin en ağır işlemi olup, zeytin kalitesine etki eden çok önemli faktörlerden birisidir. Verim zamanını çok iyi tespit etmek gerekir. Siyah salamuralığa işlenecek zeytinlerde hasat, renk, kabuktan ete kadar olan kısmın siyah olduğu dönemde yapılır. Yağlık zeytinlerin hasadı ise ağaçta yeşil meyve kalmadığında yapılır. Zeytin toplama zamanı bölge ve iklim durumuna göre farklılık göstermektedir. Hasada ağaç diplerine dökülen zeytinlerin toplanması ile başlanır ve yüksek asitli yağ verdiklerinden ayrı toplanıp, işletmeye gönderilir. İkinci olarak yeşil sofralık zeytin toplanır. : Ancak dikkat edilmesi gereken yön sadece kabuk renginin koyulaşması değil,rengin ete de çekirdeğe 2mm kalıncaya kadar işlemesidir.Hasat zamanı tarih olarak bölgelere,çeşide ve iklim şartlarına göre değişmekle birlikte Kasım-Şubat aylarında olur.
Hasat elle yapılmalı, sırık asla vurulmamalıdır Yerden toplama (yağlık zeytinlerde uygulanabilir, tavsiye edilmez) Ancak toplamanın çok geciktirilmesi durmunda özellikle yağışlardan sonra kendiliğinden dökülme artar, zeytin daneleri buruşur ve kuş zararı görülür. Hasattan sonra küfelerde, çuvallarda ve yığın halinde uzun süre bekletilen zeytinlerde kızışma görülmekte, yağ asidi yükselerek kalitesi düşer. Bu nedenle bekletilecek zeytinler temiz bir yere 5-10 cm. kalınlığında yayılmalı ve ara sıra karıştırılarak havalandırılmalıdır.. Ülkemizde yağlık zeytin ağaçları çoğunlukla yüksek boylu olduğundan sırıklanarak toplanmaktadır. Oysa sırıkla toplamanın önemli sakıncaları vardır. Sırıklama sırasında sürgünler kırıldığından hasadı izleyen yıl verim çok düşük olmaktadır . Aynı zamanda yaralı yerlerden “Zeytin Gal Hastalığı” bulaşmakta ve bu hastalık hızla yayılmaktadır. Sırıkla vurma sırasında zeytin daneleri de zedelenmekte ve zarar görmektedir. Sırıkla toplama zorunlu ise meyve dallarının kırılmamasına dikkat edilmeli ve sırıklama içten dışa doğru yapılmalıdır. En uygun hasat ise elle toplamadır. Merdivenlere çıkılarak yapılan bu şekildeki hasat için daha fazla işçilik ve zaman harcanmakla birlikte ürün kalitesinin yülselmesi ve bir sonraki alınacak ürün miktarının artması nedeniyle bu giderler karşılanmış olacaktır.
Son yıllarda geliştirilen alçak boylu, aşağıdan tâçlandırılmış zeytinliklerde, hasat elle yapılabildiğinden hem ürün kalitesi yükselmekte, hem de yok yıllarda ürün alınabilmektedir. Sırıkla zeytin toplamanın, ağaçtaki genç dalları ve filizleri de kırması sonucu, bir sonraki yılda yol açtığı verim düşüklüğünün yanı sıra sopayla dalından silkelenen ve yere düşen zeytin danelerinin de zedelendiği bilinmektedir. Bu nedenle, maliyeti artırsa bile, sağma, elle toplama ve makineli silkme tekniklerine, ayrıca plastik ağ ve branda alışkanlığının yaygınlaştırılmasına öncelik verilmesi gerekmektedir

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

İzleyiciler